20 ve 27 Eylül arasında, dünyanın dört bir yanında insanlar iklim grevine çıkıyor. Bizler harekete umut kaynağı olan milyonlarca genç insanın örneğini
20 ve 27 Eylül arasında, dünyanın dört bir yanında insanlar iklim grevine çıkıyor. Bizler harekete umut kaynağı olan milyonlarca genç insanın örneğini takip ediyoruz.
İklim krizi, savunmasız ve ezilen halkları ve tüm doğal dünyayı sömüren üretim sistemimizin bir başka sınırına işaret ediyor. Bunun sadece bir iklim krizi değil, eski, yorgun ve sömürücü bir sistemin krizi olduğunu biliyoruz.
20 Eylül’de tüm İngiltere’deki kadınlar, halkla birlikte iklim grevine katılacak. Artık sona ermesi gereken bu sömürücü sisteme karşı sesimizi yükselteceğiz.
Queer, trans ve cis tüm kadınları ve toplumsal cinsiyetçi baskıyla karşı karşıya kalan tüm insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Artık ekolojik sorunları çalışma ve yaşama koşullarımızdan ayrı tutamayacağımızı biliyoruz.
Hayatı mümkün kılan kadınların emeğidir. Emeğimiz, çocukların karnını doyurur, hastalara bakar. Tüm dünyada, kadınların emeği- sömürüye tabi tutulan ve nadiren önem verilen emek – günlük yaşamın devam etmesini sağlar. Genelde iki vardiya çalışmamız beklenir: biri ücretli olarak, diğeri ise – yemek pişirme, temizlik ve bakım – evde.
Hem işyerinde hem de evde sarf edilen bu emek, fabrikaları çalışır halde tutar. Dünyanın dört bir yanında kadınlar hayatımızı ve çevremizi mahveden bir sistemi ayakta tutmaya zorlanır: bu sadece kendilerini zengin ve güçlü kılan bir azınlığın ötesinde kimseye fayda sağlayamayacak olan bir sistemdir.
İklim grevi feminist bir grevdir. Çünkü iklim krizinden en çok etkilenecek olanlar yerli topluluklar, beyaz olmayan topluluklar ve Küresel Güney’deki insanlardır. Çünkü topluluklar çatışmalar, kemer sıkma programları ve çevresel krizlerle savunmasız hale geldiğinde bunlardan en çok kadınların etkileneceği gerçektir.
Grevdeyiz: Çünkü iklim krizi ve ekolojik kriz, Batı’nın bugüne kadar uyguladığı ırkçı, sömürgeci projelerinin uzantısıdır.
Yerli halkların ev dediği Amerikan ormanlarının yok edilmesinden, temiz bir ekosistem ve sağlıklı bir yaşam için gerekli olan nehirleri vahşice kirletmesine izin verilen kimyasallara… Suriye, Güney Sudan ve Yemen’deki çatışmalara katkıda bulunan gıda darboğazlarından, İngiltere’de kemer sıkma programları selle mücadele fonunu kestiği için evlerine su baskınlarının altında kalan ailelere…
Küresel iklim grevine katılıyoruz çünkü Batılı kapitalistler ve ordular, dünyanın ikliminin, ekosistemlerin ve evlerimizin yok edilmesinden sorumlu.
Grevdeyiz çünkü Küresel Güney’deki kadınlar onlarca yıldır topraklarını özelleştirmelere ve şirketlerin sömürüsüne karşı savunuyorlar.
Grevdeyiz çünkü en çok beyaz olmayan topluluklar ve emekçiler su baskınları, hidrolik kırılma, hava kirliliği, suyun kirlenmesi ve radyasyon zehirlenmesinden en çok acı çekenler olmaya devam edecek.
Grevdeyiz çünkü bazı halklar Batılı sistemlerin iki kez kurbanı olacaklar: önce toprakları yaşanamaz hale gelecek, sonra baskıcı sınır kontrollerine maruz kalacaklar.
Grevdeyiz çünkü kadınların emeğini değersizleştiren ve kâr için bizi sömüren sistem gezegenimizi ve kaynaklarımızı sömürmeye devam ediyor.
İklim grevine katılıyoruz, çünkü bu sadece geleceğimiz için verilen bir mücadele değil aynı zamanda şimdi küresel adalet için verilen bir mücadele.
Çalışmayı reddedeceğiz. Sokaklarda olacağız. Çalışmaya son verip olağan iş akışını bozacağız.
Bu haksız ve yıkıcı sistemi desteklemeyi reddediyoruz.
Grev için yapabileceğiniz birçok şey var. Mümkünse ücretli işleri durduracağız, hastalık izni alacağız, molalarımızı uzatacağız veya işe gitmeyeceğiz. Bakım işlerini ve ev işlerini durduracağız. Okullarda boykot yapacağız. Ve sokaklarda buluşacağız.
Kadınlara çekilen acıların kaçınılmaz, hatta “doğal” olduğu söylenir. Bu yalanı reddetmek için grevdeyiz. Küçük bir gruba yarar sağlayan ve hepimizin hayatını, topluluklarını ve çevremizi vahşice tahrip eden bu küresel sisteme son vermek için grevdeyiz.
Dünya bizim emeğimizle dönüyor. Bakalım biz durunca, ne oluyor?
Bu yazı Kadın Savunması için çevrilmiştir.
Kaynak:
Yorumlar