ULAŞIM HAKKIMIZI İSTİYORUZ! Zamlar geri alınsın.

Ulaşım zammını yapan İBB, bizlerin de desteklediği ancak sınırlı sayıda insanın kullanabildiği kreşlerle, anne kartla, kent lokantalarıyla övünürken bu zammın İstanbul’da yaşayan milyonlarca kadının hayatını nasıl etkilediğini görebiliyor mu?

ULAŞIM HAKKIMIZI İSTİYORUZ! Zamlar geri alınsın.

İBB İstanbul’da ulaşıma %35 zam yaptı!

Maliyetler arttı, ne yapalım diyor İBB yetkilileri. UKOME toplantısında işletme sahipleri ve kurum müdürleri konuşuyor. Taksiciler odası başkanı zam zam diye bağırıyor. Ulaşımı kullanan İstanbul halkının sözü yok!

İlk akla gelen; vapura 38 TL basıp boğaz kenarını görebilen İstanbullu, 2025 yılında %30 zam verilen asgari ücretli, asgari ücretle çalışıp yol parasını kendi cebinden veren emekçi, yoksulluktan farklı şekillerde etkilenen ve evinden çıkamayan kadın, 2 bin KYK bursu alan ve 380 TL abonman yükleyen öğrenci, kira çıksın diye hanede çocuk-yaşlı güvencesiz işlerde çalışan; bizleriz! Belediyelerin bütçesi bizden çıkarılıyor.

Oysa ulaşım temel bir hak. Bırakın kar etmeyi parayla satılamaz. Yerel yönetimlerde halktan yana politika yapmak bunun için mücadele etmekten geçer. Seçim ilk kazanıldığında sübvanse edilebilen ulaşım şimdi de sübvanse edilmeli ve bakanlıkların, siyasi iktidarın belediyelerin ve halkın üzerine yığdığı elektrik, yakıt, vergi gibi yükler reddedilmeli, buna karşı İstanbullularla birlikte mücadele edilmeli.

Peki bu zammı yapanlar İstanbulluların nasıl yaşadığını biliyor mu? Kira, abonman, fatura, vergi, market market gezip en ucuz tuvalet kağıdını bulmak, bakliyat için indirim kovalamak… Şimdi diyorsunuz ki metrobüse 40, Marmaray’a 60, abonmana 2119 lira verin.

Ulaşım zammını yapan İBB, bizlerin de desteklediği ancak sınırlı sayıda insanın kullanabildiği kreşlerle, anne kartla, kent lokantalarıyla övünürken bu zammın İstanbul’da yaşayan milyonlarca kadının hayatını nasıl etkilediğini görebiliyor mu?

Çoğu zaman güvencesiz ve erkeklerden daha düşük ücretlerle çalışan kadınların hayatını bu zam nasıl etkileyecek?

Yıllarca bu şehirde yaşayıp sahil kenarında yürümeyen, çoğu zaman yaşadığı semtten hatta mahalleden çıkamayan kadınların hayatını nasıl etkileyecek?

Anne kart uygulaması güzel ama kaç kadın kullanıyor? Peki çocuğu büyük olan kadınlar ne yapacak? Çocuk yapmayı, evlenmeyi tercih etmeyen kadınlar ne yapacak?

30 yaş üstü öğrenci indirimini kaldırdınız, peki 30 yaş üstünde ama öğrenci olan kadınlar bu zamdan nasıl etkilenecek?

Görmezden gelemezsiniz; İstanbul kartını kişiselleştiremeyen göçmen kadınlar bu zamlardan nasıl etkilenecek?

Ulaşım zamları sadece kadınların sorunu değil elbette ama hayatın bu kadar pahalılaştığı, geçim sıkıntısının, ekonomik darboğazın arttığı dönemlerde kadınların daha fazla yoksullaştığını hepiniz biliyorsunuz. Yoksullukta da eşit değiliz ve her yeni zam kadınların hayatını daha da zorlaştırıyor; çarşı pazar, ulaşım, kira hesabından kadınlar kendilerini unutuyor.

Görmüyor musunuz? Bu ulaşım politikasıyla İstanbul’da yaşayanlar İstanbullu olamaz. İstanbul herkesi kendi gettosuna hapseden bir kente döner.

Ulaşımda zam yağmuru sadece İBB’den gelmiyor elbette. Ulaştırma Bakanlığı’nın şehirler arası ulaşıma, trenlere, köprü ve otoyol ücretlerine yaptığı zamlarla insanlar artık yaşadığı şehirlerden çıkamıyor. Neoliberal politikalarla her şeyi alınır satılır, kar edilir birer metaya çevirdiniz. Artık asgari yaşama mahkum insanlar ülkesindeyiz.

Biz kadınlar için ve bütün toplum için ulaşım hakkımızı istiyoruz. Zamlar geri alınsın!