Hepimiz başka başka yaşadık şu son 3-4 ayı... Ben deprem olduğundan beri ağlayamayanlardan, arada sokağa çıkıp arada yatağa gömülenlerdenim... Şimdi tüm bu öfkemi alıp sandığa götüreceğim. Çünkü önemli olan Erdoğan'ın gitmesi. Önemli olan 21 yıllık hesabın sorulması.
(Okurken İsmail YK “Allah Belanı Versin” şarkısının dinlenmesi önerilir)
Hepimiz başka başka yaşadık şu son 3-4 ayı.
Kimimiz yataktan çıkamadı, kimimiz öfkesini sokağa akıttı, kimimiz yan yana ağladı, kimimiz ağlamaya hasret öfkesinin gözyaşlarından akıp gitmesini uzun uzun bekledi ya da hepsinden parça parça yaşadı. Ben de deprem olduğundan beri ağlayamayanlardan, arada sokağa çıkıp arada yatağa gömülenlerdenim.
Bir süredir çok yakın iki kadının hikayesini anlatan bir dizi izliyorum ve dizi final yaptı. Finale doğru kadınlardan biri kanser oldu ve adım adım onun ölümünü izledim.
Kadının öldüğü sahnede hıçkırıklara boğulup ağlamaya başladım.
Önce anlam veremedim neden bu kadar ağladığıma ama ağlarken gözümün önüne bazı anlar, kulağıma bazı sesler, burnuma bazı kokular geldi.
Aslında yasımı yaşıyordum hala… O kadın ölürken kaybettiklerimize ağlıyordum.
Birden gözümün önünden enkazda ölen birinin saçlarından temizlediğim molozlar geçti.
Ailelerin feryatları çınladı zihnimde ama aynı anda Hatay’daki kadınlarla attığımız kahkahalar da vardı.
Hatay’ın yıkık sokakları, ölü beden kokuları, evinin önüne çadır kurmaya çalışan insanlar, portakal kokusu, görevlilerce azarlananlar…
“Beklenen ağlama geldi oh be!” diye düşünüyordum bir yandan ve bu fasıl bitince rahatlayıp pamuk gibi olacağımı sanıyordum. Fakat ağladıkça öfkelendim, öfkelendikçe ağladım. Ağıtımla körüklendi öfkem.
Aynı anda Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı bir tweeti hatırladım ve gecenin 3’ünde yüzümü yastığa basıp çığlık atmaya başladım:
“Sevgili genç kardeşlerim,
Hazreti Mevlana “Testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar” diyor.
Dipsiz karanlıklarda debelenenler umut veremez. Vizyonu, hayali, ideali, hedefi olmayanlar ufuk çizemez.
Siyasi başarısızlıklarına sizleri de ortak etmek isteyenlerin yalanlarına, çizmeye çalıştıkları o karanlık tabloya lütfen aldırış etmeyin.
Biz her zaman sizin yanınızdayız.
21 yıldır iktidardayız.
Bu 21 yıl boyunca hiçbir genç kardeşimin hayat tarzına müdahale etmediğimiz gibi, kimsenin bir başkasının kılık kıyafetine, düşünce tarzına, beklentilerine, beğenilerine karışmasına da izin vermedik.
Ülkemize kazandırdığımız nice eserin, yatırımın, projenin yanı sıra fikirlerinizi rahatça ifade edebilmeniz, gençliğinizi özgürce ve doyasıya yaşayabilmeniz için de var gücümüzle çalıştık.
Bugün her türden sanat etkinliğinin rahatça düzenlenebildiği, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapan, sporun, müziğin, bilimin, teknolojinin hiç olmadığı kadar hayatımızın içinde yer aldığı bir Türkiye’de yaşıyoruz…”
Dipsiz karanlıklarda yardım edin diye bağıran binlerce insana yardım ulaştırmamak, çadır satmak, seçim çalışması yaparken AFAD kolileri kullanmak mıydı vizyonunuz!
Bir çizime gerek yok, 21 yıldır sömürdüğünüz her şeyi sadaka gibi dağıttığınız hayat bizim yaşadığımız karanlık tablonun ta kendisi!
Onur yürüyüşleri başlamadan tutuklandık, Gezi Parkı’nda vurulduk, tutuklandık, öldük! 8 Mart’larda ve 25 Kasım’larda polislerin saldırısına uğrayıp yaralandık, yargılandık.
Bu mu düşünce tarzına karışmamak, karışılmasına izin vermemek!
Sanatçıların, yazarların, gazetecilerin, hakkını savunmak isteyen yurttaşların tweetlerinden, konuşmalarından, makalelerinden, DÜŞÜNCELERİNDEN dolayı sayısız gözaltı, tutuklu ve tutuksuz yargılama, hapis cezası verildi.
Bu mu düşünce özgürlüğünü koruma altına almak?
Gülşen’e yapmadığınız baskı kalmadı, Kurak Günler filminde ibne olabilme ihtimali olan karakterler “yüzünden” Bakanlık verdiği desteğin faizli geri ödemesini istedi.
Sutopu Federasyonu’nun Avrupa Şampiyonası elemelerinde İsrail’de mücadele edecek Erkek Milli Takımına ve Sırbistan’da eleme maçları oynayacak Kadın Milli Takımına başarılar dilediği Tweet ile paylaşılan fotoğrafta erkeklerin slip mayoları ile boydan boya fotoğrafları kullanılırken kadınların havuzda sadece kafaları gözükecek şekilde fotoğrafını koydunuz.
Voleybol Kadınlar CEV Şampiyonlar Ligi’nde kupayı kazanan VakıfBank Spor Kulübü’nü tebrik ederken bile Erdoğan, yazısına sansür koyup “kadın” dememiş.
Yahu “KADINLAR LİGİ” bu!
Alanında uzman birçok akademisyeni üniversitelerden attırıp, MEB’le el ele neredeyse her ders kitabının başına ayet koyacak hale gelmişken üniversitelerin sayısı artmış ne fayda!
“Testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar” diye alıntı yapmış, dışarı sızanlar işte bunlar:
Ben tüm bu öfkemi alıp sandığa götüreceğim. Çünkü önemli olan Erdoğan’ın gitmesi.
Önemli olan 21 yıllık hesabın sorulması.
Önemli olan kadınlara ve LGBTİ+’lara yaptıkları zulmün, 6 yaşındaki çocukların evlendirilmesinin son bulması.
21 yıllık süreçte çok kayıp verdik ama mücadeleden vazgeçmedik. Haklarımızı alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
Erdoğan gittiğinde önümüze gül bahçesi serilmeyecek ama gülleri ekeceğimiz alanları inşa edebileceğiz.
Öfkemiz içimizde kalmasın, sende oy ver kurtar bizi bu dertten!