Ayşe Paşalı’nın yaraları, Nevin’in bakışı, Çilem’in duruşu, hepimizin içindeki korku, hepimizin yaşama arzusu ile katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin ve erkek adaletin karşısına dikiliyoruz.
Melek İpek, 8 Ocak günü, kendisine sistematik şiddet uygulayan, gece boyunca işkenceye maruz bırakan, “Sen koruma kararı aldırırsın ben karakolda ifade verir çıkarım, döndüğümde seni de bu çocuğu da öldürürüm.” diyen, gücünü erkek egemenliğinden alan kocası Ramazan İpek’i kendisi ve çocuklarının yaşamını savunmak için öldürmek zorunda kaldı. Erkek şiddeti karşısında kendini savunan Melek, mahkeme emriyle tutuklandı. Katiller sokakta, özsavunma hakkını savunan Melek ise yargılanıyor.
Aleyna Çakır’ın katili Ümitcan Uygun hala tutuklanmadı, tecavüzcü Musa Orhan hala tutuklanmadı, tecavüzcü Profesör Hasan Bilgili hala tutuklanmadı, Sezay Koçak’ın katili Ali Özahi hala tutuklanmadı. Erkek adaletin katiller için reva gördüğü cezasızlık düzeninde Melek özsavunma hakkını kullandığı için tutuklanıyor. Erkek adaletiniz batsın!
Devletin, polisin, yargının erkeklerden yana tutum alarak suç ortaklığı yaptığı, erkek şiddetini meşrulaştırdığı ve kadın düşmanlığını kendine hak bildiği bir düzende kadınların bulunduğu her alanda yaşamlarını, bedenini, emeğini savunması haktır. Bu şiddet karşısında geliştirdiği her türlü yöntem meşrudur. Çünkü artık bu şiddeti besleyen toplumsal ilişkiler, erkek egemen aklın kurduğu bu toplumsal düzen bize yetmiyor. Birbirimiz için, yaşamak için; feminist özsavunmamızla eşit, özgür bir dünyayı ancak böyle kurabiliriz.
Ayşe Paşalı’nın yaraları, Nevin’in bakışı, Çilem’in duruşu, hepimizin içindeki korku, hepimizin yaşama arzusu ile katillerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin ve erkek adaletin karşısına dikiliyoruz. Tüm kadınları bulundukları yerde birbirinin sesi olmaya, #MelekİpekSerbestBırakılsın demeye, erkek şiddeti karşısında birbirini savunmaya çağrıyoruz.
Melek İpek hepimiz, hepimiz Melek İpek’iz!
Yorumlar