Sevgi Tekin'in ölümünün ardından kadınlar mahallede eylem düzenledi. ''Gökhan Ağtaş bir an öce bulunmalı ve tutuklanmalı'' diyen kadınlar, ''Var olan haklarımızdan vazgeçmeyecek, kadınları koruyan yasaları sonuna kadar savunacağız'' dedi.
Ankara Mamak’ta, Sevgi Tekin’in erkek şiddetiyle katledilmesinin ardından kadınlar mahallede basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’nin etkin biçimde uygulanması gerektiğini belirten kadınlar, katil zanlısı Gökhan Ağtaş’ın bir an önce tutuklanmasını istedi.
Ankara’nın Mamak ilçesi Mutlu Mahallesi’nde Gökhan Ağtaş isimli erkek Sevgi Tekin’in kapısına geldi. Sevgi’nin kapıyı açmaması üzerine evin camını kıran Gökhan Ağtaş, zorla içeri girdi.
Gökhan Ağtaş, Sevgi Tekin’i silahla yaralarken, Sevgi’nin kızlarını ayrı bir odaya kitledi. Çocukların ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekibi geldi. Sevgi Tekin olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılırken, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Sevgi’nin fail Gökhan Ağtaş tarafından darp ve tehdit edildiği için daha önce polis merkezine şikayette bulunduğu, koruma kararı çıkarttığı öğrenildi.
”Öfkeliyiz, her gün başka birimizin haberini almak istemiyoruz artık”
Sevgi Tekin’in ölümünün ardından kadınlar akşam saatlerinde mahallede eylem düzenledi. ”Gökhan Ağtaş bir an öce bulunmalı ve tutuklanmalı” diyen kadınlar, ”Var olan haklarımızdan vazgeçmeyecek, kadınları koruyan yasaları sonuna kadar savunacağız” dedi.
Eylem sırasında yapılan basın açıklamasını Kadın Savunması’ndan Tuğba Koçer okudu. Tuğba yılın ilk beş gününde tespit edilebildiği kadarıyla altı kadının erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiğini dile getirdi. Yaşananların münferit ya da aile içi meselelr olmadığını kaydeden Tuğba, ”Kadınları koruyan yasalara savaş açmakla meşgul olanlar, kadın katillerini korumaya ve aklamaya da devam ediyor” dedi. Erkek egem sistemin bugünkü iktidar temsilcisinin AKP olduğunu belirten Tuğba, ”Kadınları ötekileştiren, emeğini sömüren, haklarını elinden alan, katillerden, tecavüzcülerden ve tacizcilerden yana karar alan bu sistem, kadına yönelik şiddetin önünü açmakta, hatta desteklemektedir.” dedi.
Açıklamanın tamamı ise şöyle;
Bugün, Mamak’ta bir kız kardeşimizi daha erkek şiddetiyle kaybetmenin öfkesiyle burada toplandık. Bugün 2021 yılının beşinci günü, haberlerden takip edebildiğimiz kadarıyla 6 kadın katledildi ve bir çocuk istismar edildi. Çorum’da Aslıhan Dal, Kırşehir’de Vildan İnce, Bodrum’da Kristina Novytska, Isparta’da Gülsüm Doğan, Bursa’da Selma Taşkömür ve Malatya’da 16 yaşındaki zihinsel engelli bir çocuk.
Çok açık olarak söyleyebiliriz ki, bu ülkede bir kadın katliamı var. 2020 yılında da, kayıtlara yansıyan rakamlara göre, 383 kadın erkekler tarafından öldürüldü. En yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor kadınlar; eşi, sevgilisi, babası, kardeşi, oğlu. Kadınları koruyan yasalara savaş açmakla meşgul olanlar, kadın katillerini korumaya ve aklamaya da devam ediyor. Aleyna Çakır’ın katili Ümitcan Uygun dışarıda tehditler savururken, kadın katliamlarına karşı atılan bir Tweet gerekçesiyle kadınlar tutuklatılmaya çalışılıyor. “Gülistan Doku nerede?” diye tam bir yıldır soruyoruz. Bugün memleketin dört bir yanında kadınlar Gülistan için sokakta hala. Yargı bir tek sıra katillere, tecavüzcülere, istismarcılara geldiğinde işlemiyor.
Sevgi Tekin de dün, evine zorla giren, uzaklaştırma kararı aldırıp kurtulmaya çalıştığı katil Gökhan Ağtaş tarafından burada katledildi. Katil hala bulunamadı, sokaklarda elini kolunu sallayarak geziyor. Kadınlar yaşamak için direnirken, İstanbul Sözleşmesi’ni işler hale getirmeyen erkek egemen sistemin bugünkü yüzü AKP iktidarı, her gün bir kadının daha aramızdan ayrılmasının sorumlusudur, kadın katilidir. Kadınları ötekileştiren, emeğini sömüren, haklarını elinden alan, katillerden, tecavüzcülerden ve tacizcilerden yana karar alan bu sistem, kadına yönelik şiddetin önünü açmakta, hatta desteklemektedir. “6284 sayılı kanun aileleri parçalıyor” denirken, bu söylemden beslenen zihniyetle kadınlar aile içinde katlediliyor.
Bu yaşananlar “münferit” örnekler veya “aile içi meseleler” değildir; kadın cinayetleri politiktir. Tek elden yönetilircesine her gün en az bir kadına yönelik şiddet haberi duyuyor olmamız, bir kadın kırımı yaşandığının da göstergesidir. Öfkeliyiz, her gün başka birimizin haberini almak istemiyoruz artık. Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Var olan haklarımızdan vazgeçmeyecek, kadınları koruyan yasaları sonuna kadar savunacağız. Kadına yönelik şiddetin son bulması için İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır. Mahallelerimizi, sokaklarımızı ve tüm şehri kadınlar olarak ağlarımızla öreceğiz. Bizler birbirimize güç olacağız. Gökhan Ağtaş derhal tutuklanmalıdır. En ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.
Yaşasın kadın dayanışması!
Yorumlar