Bütün kadınları ve herkesi, LasTesis dansının suçluların yüzüne karşı parmak sallayan “suçlu sensin!” cüretiyle, yasakları delen kalabalığımızın gücüyle, “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganımızın kararlılığıyla emeğimize, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya, kadın mücadelesinin ilkeleri, değerleri ve yöntemleriyle bu hayatı yeniden kurmaya çağırıyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!
Tüm dünyanın pandemi ile alt üst olduğu bir süreçte 1 Mayıs’a gidiyoruz. Kamu sağlığına yönelik bu büyük tehdit, neo-liberal patriyarkal düzenin bekasını kurtarmayı gözeten iktidarların politikalarıyla daha da büyük bir afete dönüştü. Ülkemizde de süreci yönetemeyen iktidar, halkı korkuyla hizaya getirmek için tüm imkânlarını seferber etti.
Evde kalmanın koşullarını yaratmak yerine “Evde kalın” çağrılarıyla yetinen iktidar halka “koronavirüse yakalanırsan sorumlusu sensin” diyor.
“Çarklar dönmeye devam edecek” diyen iktidar, “işe gitmezsen açlık ve yoksullukla boğuşacaksın” diyor.
HSK kararıyla 6284’ü sınırlandıran, infaz paketiyle binlerce şiddet failini denetimsiz olarak salıveren iktidar, kadınlara “susacaksın yoksa erkek şiddetiyle ‘terbiye’ edileceksin” diyor.
Korkuyla değil cüretle! Aradığın cüret için başını çevir 8 Mart’a!
Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının açıklanmasının hemen bir kaç gün öncesinde 8 Mart’ı yaşadık. Kadınların onbinler olup, feminist isyanıyla Taksim’e gitmesini engellemek isteyen iktidar, sabahın erken saatlerinden itibaren her yanı polis bariyerleriyle çevirdi.
“Yasak!” dediler kadınlar vapurlara bindi, “yasak!” dediler kadınlar otobüslere bindi, “yasak!” dediler kadınlar mor bayraklarını ellerine aldı, “yasak!” dediler kadınlar mor-turkuaz isyan boyalarını yüzlerine sürdü ve “yasak!” dediler kadınlar onbinler olup Taksim’e aktı. Taksim Meydanı’na çıkmaları polis saldırısıyla engellenen kadınlar daha da kalabalıklaşarak şehrin ana caddelerinden birini trafiğe kapattılar. Çünkü kalabalığını hatırladı kadınlar: Korkmadık, susmadık, itaat etmedik!
Tek başına değil, birlikte!
Tek başımıza kaldığımızı düşündüğümüzde korku iktidarı pandemi, açlık, işsizlik ve erkek şiddetiyle bizleri yönetebileceğini biliyor. Biz de biliyoruz ki, birlikte olduğumuzda, kalabalığımızı hatırladığımızda sahip olduğumuz cüretin karşısında, neo-liberal patriyarkal düzenin iktidarını yenebiliriz. Çünkü, dünyanın her yerinde evlerde, fabrikalarda, atölyelerde, ofislerde, tarlalarda emekleri ile dünyayı döndüren biz kadınlarız. Ücretli-ücretsiz emeğimizin üzerine konan; bizi işsizlikle, açlıkla sınayan; bizi erkek şiddetiyle ıslah etmeye çalışanların karşısında birlikte mücadele edeceğiz. Salgını ve ondan daha tehlikeli olan bu iktidarı yenebilmek için mücadelemizin değerlerine, dayanışma ruhumuza, kolektif çabamıza, kız kardeşliğimize, kadın mücadelesine güveniyoruz.
Bütün kadınları ve herkesi, LasTesis dansının suçluların yüzüne karşı parmak sallayan “suçlu sensin!” cüretiyle, yasakları delen kalabalığımızın gücüyle, “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganımızın kararlılığıyla emeğimize, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya, kadın mücadelesinin ilkeleri, değerleri ve yöntemleriyle bu hayatı yeniden kurmaya çağırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yorumlar