Ankara Kadın Savunması’nda bu hafta: 3 farklı yerde 4 eylem

Ve son kez tüm Ankaralı kadınları emeğimiz ve bedenimiz üzerinden döndermeye çalıştıkları çarkları durdurmaya, “Kriz varsa İsyan Var” diyerek evde, işte, okulda, sokakta bulundukları her yerde şiddetin kaynağını ortadan kaldırmaya, Kadın Savunma Ağı’na katılmaya çağrıyoruz.

Ankara Kadın Savunması’nda bu hafta: 3 farklı yerde 4 eylem

Ankara Kadın Savunma Ağı geçtiğimiz günlerde Batıkent, Dikimevi ve Kızılay mahallelerinde eylemdeydi. Migros işçileri dayanışmayı büyütmek ve taleplerini yaygınlaştırmak için Batıken’te; “Ücretsiz Ped Mümkündür” diyerek ped fiyatlarındaki artışa karşı Dikimevi’nde ve Diyanet’in gerici uygulamaları ve Diyanet Vakfı’na ayrılan bütçeyi protesto etmek üzere Kocatepe Mahallesi’nde; 14 Şubat sevgililer günü öncesinde de Çankaya Belediyesi Önü’nde buluştu.

Suç Mahali Diyanet Kapatılsın!

Türkiye Diyanet Vakfı ve Ankara Müftülüğü önünde eylem yapan Kadın Savunması, Diyanet’in kadınlar nezdinde suç mahalli olduğunu ifade etti.

“2011 yılı sonrası yetkileri ve bütçesi gittikçe artan bu başkanlık kadınlar nezdinde suç mahalline dönüşmüştür” diyen kadınlar, Diyanet’in yakın zamanda yaptığı çocukların evlenebileceğine dair açıklamalarını, LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerini, boşanmayı zorlaştıran Aile Danışma Merkezlerini kurmasını, sanatçıları hedef gösteren açıklamalarını hatırlattı.

16,1 milyar TL bütçe

Diyanet’in giderek artan bütçesine dikkat çeken kadınlar “7 bakanlıktan, 26 daireden, üniversiteler başta olmak üzere 200’den fazla özel bütçeli idareden daha fazla bütçesi var” dedi.

Kadınları güçsüzleştiren, şiddetin kaynağı ailelere hapseden, kadınları sadece annelik üzerinden, ev işlerinden ibaret gören, kadınları şiddet gördüğü evlere mahkum eden bu başkanlığa utanmadan 16.1 milyar Tl bütçe ayırıyorlar. Evet yanlış duymadınız? Diyanet’in 7 bakanlıktan, 26 daireden, üniversiteler başta olmak üzere 200’den fazla özel bütçeli idareden daha fazla bütçesi var. Kadınlara ödenen 250 ila 400 Tl arası olan nafakayı kaldırmayı planlayan iktidarın Diyanet’e bu denli bütçe ayırması tesadüf değildir. Aynı erkek şiddetinin tesadüf olmadığı gibi. Biz kadınlar biliyoruz ki Devlet eliyle ve onun kadın düşmanı kurumlarıyla erkek şiddeti doğallaştırıyor. Erkek şiddetini meşru kılan her kurum, kişi ya da kuruluş kadın cinayetlerinin failidir.

Kısacası Diyanet İşleri Başkanı’nın 2022 yılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4’üncü Ulusal Eylem Planının açıklandığı toplantıda bulunması traji komiktir. Çünkü kadına yönelik şiddetin kaynaklarından birisi de Diyanet’tir!

Bir kez daha Diyanet önünden söylüyoruz: Suç Mahali Diyanet Kapatılsın, Bütçesi Kadınlara Ayrılsın!

Diyanet Vakfı önünden sesleniyoruz: “Diyanet, 9 yaşında kız çocuklarının evlenebileceğini söyleyen, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını örgütleyen bir suç mahallidir. Diyanet kapatılsın; bütçesi kadınlar için harcansın!” pic.twitter.com/Tw2UbCoAvf

— Kadın Savunması (@kadinsavunmasi) February 11, 2022

Migros değil direnmek size iyi gelecek

Batıkentli kadınlar Migros işçileriyle dayanışmak için basın açıklaması yaptı. Ergazi Mahallesi’nde bulunan Migros önünde bir araya gelen kadınlar, Migros işçilerinin talepleri kabul edilene kadar Migros’tan alışveriş yapmama ve boykot çağrısı yaptı.

Ücretsiz Ped Mümkündür

Her hafta başka bir mahalle de kamulaştırdıkları pedleri dağıtan kadınlar bu hafta Dikimevi’nde buluşarak 8 Mart bildirileri ile birlikte kadınlara pedleri ulaştırdı.

Olmaz Olsun Eşitsiz Aşk Biz Hayatı İstiyoruz!

14 Şubat Sevgililer Günü’nden bir gün önce Çankaya Belediyesi Önü’nde buluşan Kadın Savunması “Olmaz Olsun Biz Hayatı İstiyoruz” diyerek sevgi adı altında kadınlara sorulmadan alınan kararlara, yasalara, sermaye düzenine karşı eylem yaptı.

Bugün burada yıllardır “sevgi” adı altında bizlere sormadan yaşamımıza karışanlara iki çift laf etmeye geldik. Sadece bugün değil her gün “sevgi” adı altında kadınların hayatını dar etmeye çalışan hocasına, kocasına, abisine dünya tersine dönecek demeye geldik. Bugün buraya “eşitlikten, şiddetsiz yaşamaktan, istediğimiz bedeni istediğimiz gibi sevmekten, istediğimiz gibi olmaktan çok, hoyratça kıskanılmaya, kısıtlanmaya, şaşaalı kutlamalara, sahiplenilmeye ihtiyacımız olduğuna, yaşanılabilir tek aşkın da heteroseksüel aşk olduğuna bizi inandırmaya çalışan bu erkek egemen düzene isyandayız” demeye geldik.

Kapitalist, erkek egemen sistemin kadınlar şiddetin gölgesinde yaşamıyormuşcasına kadınlara sahte bir değer biçtiği bir gün 14 Şubat sizin olsun, biz özgür ve eşit yaşamak istiyoruz. Evet, yanlış duymadınız; pofuduk oyuncaklar ya da mutfak robotları değil biz yaşamı istiyoruz. Sadece nefes almakta değil, yaşamın tüm güzelliklerini, özgürce kahkaha attığımız, istediğimiz aşkı özgürce yaşadığımız, kendi yaşamımız hakkında bir takım erkeklerin karar verdiği değil, kendi kararlarımızı verdiğimiz bir yaşam istiyoruz. Bize biçilen kaderi bozuyoruz ve en güzel cevabı veriyoruz: Kadınlar artık susmayacaklar, susmayacaklar, susmayacaklar sloganlarıyla eylemlerini süldüren kadınlar çevreden kendilerini izleyen kadınları eyleme davet etti. Bunun üzerine izleyenler eyleme katıldı. Eylem kadınların sermayenin, devletin ve ataerkil düzenin kadınlara yıktığı yükleri cadı kazanında kaynatması ile devam etti.Şimdi soruyorum sana: “HİÇ BANA SORDUN MU?” ev işlerini, temizliği üzerime yıkarken, çocukların-yaşlıların bakımını üzerime bırakırken, sosyal ilişkileri düzenlemeyi, ailedeki herkesin mutluluğunu sağlamam gerektiğini söylerken, senin için işimden vazgeçmem gerekirken, “HİÇ BANA SORDUN MU?”, HAYIR!!! Bize sormadan yarattığınız bu düzen sizin olsun; sevgi adı altında emeğimizin sömürülmesine izin vermiyoruz, hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz.

Şimdi soruyoruz size: “HİÇ BİZE SORDUNUZ MU?” 3 çocuk diye avaz avaz bağırırken, kürtajı fili olarak kısıtlarken, “Her kürtaj Bir Uludere’dir” derken, nasıl giyineceğimize karışırken, şort giydiğimiz, kahkaha attığımız için cennetten çıkma tokadı bize hak görürken, kaç yaşında evlenebileceğimize karar verirken, 250 ile 400 tl arasında değişen nafaka hakkımıza göz dikerken, boşanmaları zorlaştırıp bizi şiddete mahkum ederken “HİÇ BİZE SORDUNUZ MU?” HAYIR!!! Bize sormadan bedenlerimiz üzerinde aldığınız kararları tanımıyoruz, hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz.

Şimdi soruyorum sana: “HİÇ BANA SORDUN MU?” Nadira’ya, Yeldana’ya ne olduğunu öğrenememişken; Ümit Can Uygun’un Aleyna’nın katili olduğunu haykırmamıza rağmen cinayetten tutuklanmıyorken; Pınar Gültekin’i katleden erkek “yakalanacağımı düşünmezdim” diyebiliyorken; Fatma Şengül’ün katili “ilk kez suç işlediği” için indirim alıyorken; İpek Er’in katili tecavüzcü Musa Orhan hala aramızda dolaşıyorken; Melek İpek, Çilem Doğan hayatını savunduğu için tutuklanıyorken; kısacası erkek şiddeti meşrulaştırırken “HİÇ BANA SORDUN MU?” ne yapmam gerektiğini? Erkek şiddeti en çok da böyle günlerle meşrulaştırılıyor, kabul etmiyoruz.

Ve geçinemeyenlerin diyarı tüm Türkiye’de bir yanılsamadan ibaret olan Sevgililer günü yarın! Bizi bekleyen ise büyük bir yalan! Tencereler boşken karnımız yalanlara tok! Şimdi size soruyoruz: “HİÇ BİZE SORDUNUZ MU?” Hijyenik ürünlere erişimimiz engellenirken, sömürü düzeni üzerine kurulan P&G gibi şirketleri ülkemize alırken, zam üstüne zam getirirken, enerji şirketlerini özelleştirip, bu ülkenin tüm köşesini sermaye sahiplerine peşkeş çekerken, devletin yapması gereken tüm işleri kadınların üzerine yıkarken “HİÇ BİZE SORDUNUZ MU?” HAYIR!!! O zaman dizilerin, reklamların, hatta ana haber bültenlerinin konusu aşkın gününde bu sefer mutlu son alnından bir öpücükle tescillenen evlilik, ne olursa olsun, hangi şiddeti, baskıyı, sömürüyü örterse örtsün sonsuza dek ‘aile’ olmak ile bitmeyecek. Ekonomik krizin faturasını kadınları yoksulluğa sürükleyerek, emeğini sömürerek yönetmeye çalışanlara bir mutlu son hikayesi de biz hediye ediyoruz: Yıllardır şiddetle, yoksullukla, faşizmle yönettiğiniz iktidarınızı kadınlar tarihin çöplüğüne gönderecek.

Cadı kazanı’nda attıkları sahte aşklar arkasından kadınlar Aşk kürsüsü kurarak kuracakları feminist dünyada ki aşkı anlattı. “Kriz varsa İsyan Var” diyerek evde, işte, okulda, sokakta bulundukları her yerde şiddetin kaynağını ortadan kaldırmaya, Kadın Savunma Ağı’na katılmaya çağrıyoruz.” diyerek eylemlerini sonlandırdı.

Yorumlar