Kimi zaman kadınlar umutlarını kışlık konserve gibi muhafaza edip geleceğe sakladı... Neydi bizi bunca enkaz bunca terkedilmişlik içinde hayata bağlayan? Birbirimizin yarım tebessümünde bulduğumuz güç Antakya'yı aşk yapan... Biz buradayız, olmaya da devam edeceğiz.
Kimi zaman kadınlar umutlarını kışlık konserve gibi muhafaza edip geleceğe sakladı.
Kimi zaman kahkahalarına acısını meze etti; ekmeğini de bana bana yedi.
Kimi zaman da bir sabah yeli gibi kalbimize değip bizi serinletti.
Çağla yazmıştı, enkazdaki kış için hazırlanan salçaların bize ne hissettirdiğini.
Şimdi kadınları kış için domates konservesi yaparken görmek 6 ay önceye sonra da 1 yıl önceye götürdü beni.
Umut nasıl bir şey diye uzun uzun baktım kadınlara, domateslere, kabukların yanında duran terliklere, her yeri domates olmuş çocukların çadırlar ve enkazlar arasında oynamasına…
Neydi bizi bunca enkaz bunca terkedilmişlik içinde hayata bağlayan?
Umut nasıl bir şey(di)?
Kendime dönüp baktım; neydi bizi ısrarla Antakya’ya getiren?
Bir sürü öfkenin birikmesiydi.
Kadınların varlığıydı.
Hakkımız olanı almaktan vazgeçmeyen feminist inadımızdı bizi getiren.
Burada kalmamızı sağlayansa umudun ve direnişin somutlaşmış hali olan kadınlar!
Hala sulama olmadan yapılan enkaz kaldırma çalışmalarının dumanında boğulurken yeşerteceğiz yarınımızı
Yıkılan evinin enkazına bizi “evime gelin” diye davet edenlerin yaşadığı acı,
O enkaz üstünde boğazımızı düğümleyen öfke,
Enkazdaki parçaları kurcalayıp yıkılan hayatından kalan bir parça bulmaya çalışanların dirayeti,
Enkaz arasında gördüğümüz salçanın yarınsızlığı,
Bugün yapılan konserveyi görünce “peki yarın ne olacak?” duvarına toslamak,
Birbirimizin yarım tebessümünde bulduğumuz güç Antakya’yı aşk yapan…
Yıkık bir duvarda, defne kokusunda, çocukların hüznünde, kadınların öfkesinde bizim geleceğimiz
Canımızın yangısında, içimize akıttığımız gözyaşımızda
Enkaz altında kalan sevdiklerimizin yarım kalan hayallerinde bizim bitmeyen inadımız!
Antakya’yı unutan devlet sanmasın ki biz de unuttuk!
Biz buradayız, olmaya da devam edeceğiz. Bu kenti bilinçli olarak unutturmaya çalıştığınızı gösterene, hakkımız olanı sizden alana kadar iki elimiz yakanızda, kadınların isyanından çıkan ses kulaklarınızda olacak!