Ankara Kadın Savunma Ağı üyeleri, geçtiğimiz günlerde Yurtiçi Kargo çalışanı tarafından tacize maruz bırakılan bir kadının kargo şirketine şikayeti üzerine tacizciyi korumasına karşı suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz haftalarda Yurtiçi Kargo çalışanı bir erkek paket teslimi sırasında bir kadını taciz etmişti. Tacize maruz bırakılan kadın Yurtiçi Kargo’ya durumu bildirip, şikayetçi olduğunu paylaşmıştı. “Böyle bir prosedürlerinin olmadığını” söyleyen, tacizciyi koruyan Yurtiçi Kargo Şirketi’ne karşı Ankara Kadın Savunma Ağı bugün suç duyurusunda bulundu.Suç duyurusu için Ankara Adliyesi’ne gelen Kadın Savunma Ağı üyeleri bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Pandemide evlere servis uygulamalarının artmasıyla birlikte kargo şirketlerinin servislerinin arttığını ifade eden kadınlar; erkek şiddetini meşrulaştıran politikaların, İstanbul Sözleşmesi’ne yapılan saldırıların ve pandemi sürecinde erkek şiddetine karşı herhangi bir önlemin alınmamasının taciz, tecavüz ve şiddet oranlarının artmasına neden olduğunun altını çizdi. Kadın Savunma Ağı üyeleri basın açıklamasının devamında özellikle kentlerde tek başına yaşayan kadınların olası bir karantina durumunda erkek şiddetinin türlü biçimiyle karşı karşıya kaldığını, Yurtiçi Kargo’da yaşanan olayın tesadüf olmadığını belirtti. Yurtiçi Kargo özelinde olayın peşini bırakmayacaklarını belirten kadınlar, “Bugünden itibaren özel ve kamusal alanda erkek şiddetinin önlenmesi adına taleplerimizi şehrin dört bir yanına yaymaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kendine yol edinen sermeye sahiplerinin ve kuruluşlarının peşini bırakmayarak güvenli kentler yaratmaya devam edeceğiz” dedi.
Kadın Savunma Ağı üyeleri tüm kadınları pandemi sürecinde yaşayadıkları eşitsizlikler karşısında savunmaya çağırarak, 4 acil talep ile basın açıklamalarını sonlandırdı.
Ankara Kadın Savunma Ağı’nın acil talepleri şöyle:
1-Yurtiçi Kargo derhal tacizci kuryeyi tespit etmeli ve işten çıkarmalıdır. İstanbul Sözleşmesi gereği bir şiddet failini emniyet başta olmak üzere gerekli kurumlara bildirmelidir.
2-Bir taciz olayı yaşadığında kadınların işyerine durumu bildirmesi, toplumsal cinsiyet rollerinden beslenerek erkek şiddetinin aklanmasını engellemek adına yurtiçi kargo başta olmak üzere tüm işyerlerinde cinsel taciz birimi kurulmalıdır. Bu birim kadınlardan oluşturulmalı ve kadın beyanını esas alarak bir soruşturma yürütmelidir.
3-İşyerlerinde iş güvenliği ve iş sağlığı eğitimleri yanı sıra toplumsal cinsiyet eğitimleri zorunlu hale getirilmeli ve kadın örgütlerinden bu konuda görüş alınmalıdır.
4-Yurtiçi Kargo başta olmak üzere tüm işyerlerinde kadın erkek eşitliğini sağlamak adına kadınların kendini güvende hissedeceği yerler yaratmak işveren sorumluluğundadır. Devlet, İstanbul Sözleşmesi gereği erkek şiddetini önlemek için acil adımlar atmalı, bu sorumluluğun takipçisi olmalıdır. Bir şiddet failine veya buna zemin hazırlayan kurum ve kuruluşlara iş yeri açma ruhsatı vermemelidir
Ankara Kadın Savunma Ağı’nın basın açıklamasının tamamı:
Geçtiğimiz haftalarda Yurtiçi kargo erkek çalışanı bir paket teslimi sırasında gittiği evde, paketi teslim alacak kadının “teslim ettiğimi göstermem gerek” diyerek videosunu çekmiştir. Kadın arkadaşımız bunun üzerine yurtiçi kargoya ulaşarak durumu bildirmiş ancak yurtiçi kargo böyle bir prosedürlerinin olmadığını söylemiştir. Haftalardır videonun bulunması, kişinin belirlenmesi, gerekli önlemlerin alınması için hareket eden kadın cevapsız bırakılmış ve tacizci kurye hakkında herhangi bir işlem gerçekleştirilmemiştir. Bugün Ankara Adliyesi’ne Yurtiçi Kargo Hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere arkadaşımızla birlikte geldik.
Pandemi ile birlikte evlere servis uygulamaları başlamış ve kargo şirketlerinin servisleri artmıştır. Erkek şiddetini meşrulaştıran politikalar, İstanbul Sözleşmesine yapılan saldırılar ve pandemi sürecinde erkek şiddetine karşı herhangi bir önlemin alınmaması taciz, tecavüz ve şiddet oranlarının artmasına neden olmuştur. Özellikle kentlerde tek başına yaşayan kadınlar olası bir karantina durumunda erkek şiddetinin türlü biçimiyle karşı karşıya kalabilir. Bugün Yurtiçi Kargo’da yaşanan olay tesadüf değildir. Sermaye yapısı toplumsal cinsiyet eşitsizliğini bilerek bunu önleyecek prosedürler geliştirmedikçe ve devlet bu eşitsizliği giderecek adımlar atmadıkça kadınlar güvenli olmayan kentlerde, taciz, tecavüz ve erkek şiddeti ile karşı karşıya kalacaktır. Fakat Kadın Savunma Ağı olarak pandeminin sarıp sarmaladığı bir dünyada özellikle kentlerde yaşayan genç kadınların karşılaştığı sorunların farkındayız ve kentlerin eşit, özgür ve güvenli bir şekilde yeniden kurulması için mücadele edeceğiz.
Acil taleplerimizi sıralıyoruz:
1-Yurtiçi Kargo derhal tacizci kuryeyi tespit etmeli ve işten çıkarmalıdır. İstanbul Sözleşmesi gereği bir şiddet failini emniyet başta olmak üzere gerekli kurumlara bildirmelidir.
2-Bir taciz olayı yaşadığında kadınların işyerine durumu bildirmesi, toplumsal cinsiyet rollerinden beslenerek erkek şiddetinin aklanmasını engellemek adına yurtiçi kargo başta olmak üzere tüm işyerlerinde cinsel taciz birimi kurulmalıdır. Bu birim kadınlardan oluşturulmalı ve kadın beyanını esas alarak bir soruşturma yürütmelidir.
3-İşyerlerinde iş güvenliği ve iş sağlığı eğitimleri yanı sıra toplumsal cinsiyet eğitimleri zorunlu hale getirilmeli ve kadın örgütlerinden bu konuda görüş alınmalıdır.
4-Yurtiçi Kargo başta olmak üzere tüm işyerlerinde kadın erkek eşitliğini sağlamak adına kadınların kendini güvende hissedeceği yerler yaratmak işveren sorumluluğundadır. Devlet, İstanbul Sözleşmesi gereği erkek şiddetini önlemek için acil adımlar atmalı, bu sorumluluğun takipçisi olmalıdır. Bir şiddet failine veya buna zemin hazırlayan kurum ve kuruluşlara iş yeri açma ruhsatı vermemelidir.
Bugünden itibaren özel ve kamusal alanda erkek şiddetinin önlenmesi adına taleplerimizi şehrin dört bir yanına yaymaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini kendine yol edinen sermeye sahiplerinin ve kuruluşlarının peşini bırakmayarak güvenli kentler yaratmaya devam edeceğiz. Tüm kadınları pandemi sürecinde yaşayadıkları eşitsizlikler karşısında savunmaya çağrıyoruz!
Yorumlar