2019 Kasım ayından bu yana takip ettiğimiz Seda Kurt davasında çok yol katettik. 12 Mayıs saat 09.30’da Seda Kurt Davası’nın 6. Duruşması için Bakırköy Adliyesi önünde yeniden yan yana olacağız. Buraya sadece bir kadın cinayeti haberinin ötesinde; öfkemizi, sabrımızı, birbirimize kadın dayanışmasıyla nasıl sarıldığımızı ve devletin tüm mekanizmalarının önümüze çıkardığı engellere rağmen birbirimizden aldığımız güce olan inancımızı yazmak istiyorum.
Erkek adalet değil gerçek adalet!
Seda için adalet kadınlar için adalet!
Seda’nın failini kimler koruyor!
2019 Kasım ayından bu yana yılmadan attığımız bu sloganlarla, faillerin korunup kollandığı Bakırköy Adliyesi önünde, 12 Mayıs saat 09.30’da Seda Kurt Davası’nın 6. Duruşması için yeniden yan yana olacağız.
Buraya sadece bir kadın cinayeti haberinin ötesinde; öfkemizi, sabrımızı, birbirimize kadın dayanışmasıyla nasıl sarıldığımızı ve devletin tüm mekanizmalarının önümüze çıkardığı engellere rağmen inadımızla gücümüze olan inancımızı yazmak istiyorum. Göz göre göre gelen bir kadın cinayetinin failini arayış sürecimizi… İki yılı aşkın sürede biriktirdiklerimizi…
İstanbul Avcılar’da Ercan Akkaş tarafından evinde katledilen Seda için, adalet arayışımızın üzerinden iki yıl geçti. Fail Ercan Akkaş, Geylani Tarikatı’nın üyesi, aynı zamanda uyuşturucu satıcısı. Seda’ya uyguladığı sistematik şiddetin üzerine ayrıca çeşitli suçlardan dosyası olmasına rağmen gözaltına dahi alınmamış, bir gece Seda’yı katletmişti.
Kadınlar olarak failin cinayeti işlediği gün elini kolunu sallayarak ülkeden çıkış yapması üzerine bir dizi eylem başlatma kararı aldık. Daha en başından Gayrettepe Emniyeti’ne düşen görgü tanığının beyanını dikkate almayarak geri çeviren emniyet mensuplarının kadın cinayetleri karşısındaki tutumlarına en çıplak haliyle tanık olduk. Davanın üçüncü duruşmasında bizlerin ısrarı ve takibiyle kırmızı bültenle arama kararı çıkmış olmasına rağmen mahkeme heyetine sunduğumuz delil ve ihbarlar; emniyetten mahkemeye kadar dikkate alınmadığı gibi “devletlerarası sözleşmelere göre suçlunun iadesi şuan zordur” diyen takım elbiselilerle karşılaştık. Her eylem öncesi polisin fail bulundu diyerek eylemlerimizi engellemeye çalıştığı bir tutumla karşı karşıya kaldık. Devletin gerici cinsiyetçi politikası, kadınlar üzerindeki denetim çabası ve uyuşturucu ticareti – cemaat – polis üçgeni arasındaki ilişkinin bir kadını daha aramızdan alışına; kadın cinayetleri faillerinin cesaretini aldığı bu kirli ilişkilerin en açık haline evet defalarca kez tanık olduk. Ve maalesef İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranların; kadınları şiddetle baş başa bıraktığını, faillerin alenen nasıl korunduğunu, işlenen cinayetin ardından dava takibi, failin bulunması, gerekli cezanın sağlanması gibi devletin üzerine düşen sorumlulukları adaletsizlik kıskacında çözmek için kadınların büyük uğraşlar vermesi gerektiğini öğrendik.
Bu devletin çürümüş mekanizmalarının bir teşhiridir!
Devletlerarası sözleşmelerin failleri nasıl koruduğunun, kadınları korumasız bırakan yasaların, polis – uyuşturucu ticareti – tarikat üçgeninin kirli ilişkilerinin, “suçlu sensin” derken işaret ettiğimiz erkekliğin, faillerin teşhiri!
Bu süreç şimdilik burada dursun biz öfkeyle sabır arasında belki her günümüzün bir parçası olan bu duyguların kolektifleştiği, bizleri yan yana getiren duygudaşlığa gelelim…
Yaşasın kadın dayanışması
Kolluğundan yargısına kimse kılını kıpırdatmazken bu davaya sahip çıkan kadınlar olarak; Seda’nın annesi Bedia annenin dediği gibi “dünyanın öbür ucuna da kaçsan bulucaz seni, biz bulucaz ve o gün gerçek adaleti getiricez” öfkesiyle çıktık yola. Seda’nın katledilmesi üzerine Avcılar sokaklarını eylem alanına çevirdik, Bakırköy 11. ağır ceza duruşma salonunu da Bakırköy Adliyesi önünü de eylem alanına çevirmekten geri durmadık. Saatlerce duruşmayı beklediğimiz fakat toplasak 15 dakika süren soğuk duruşma salonunda birbirimize olan inancımızla; yıllardır öfkesini biriktirdiğimiz adaletsizliğe, erkek yargıya, kolluğa karşı yan yana olmaktan bir adım geri durmadık. Yan yana geldiğimiz her kadın arkadaşımızla dayanışma ağımızı büyüttük. Pandemide kötü koşullarda çalıştırılan kadınlar için kolları sıvadık, maske ürettik. Şiddet ortamından uzaklaşmak isteyen arkadaşımıza daha güvende hissedeceği bir alan yarattık. Feminist özsavunma atölyesiyle birbirimizi korumayı, erkek şiddeti karşısında çaresiz olmadığımızı, şiddet karşısında yapa yalnız olmadığımızı birlikte deneyimledik. Seda Kurt için adalet arayışımız, kadınların yan yana geleceği, dayanışma kuracağı zeminleri yaratırken; aynı öfkenin etrafında yaşamı yeniden ve yeniden var etmeyi, üretmeyi de kolektif bir deneyime çevirdi.
Şimdi patriyarkanın, kapitalizmin, devletlerin ördüğü sınırların ötesine kadın dayanışmasıyla ulaşıyoruz. Haklarımızdan, hayatlarımızdan, Seda için adalet istemekten vazgeçmiyoruz.
Tüm kadınlara çağrımızdır! Fail Ercan Akkaş’ı tutuklatmak için 12 Mayıs Perşembe saat 09.30’da Bakırköy Adliyesi önünde buluşalım! Yaşasın Feminist mücadelemiz!
Yorumlar