Kadın Savunma Ağı, Ankara Mor Mekan'da 14 Nisan Perşembe günü Hülya Osmanağaoğlu ile "Toplumsal Mücadeleler ve Feminizim" başlıklı söyleşide bir araya geldi. Önce kahvaltıda sonra da söyleşide yan yana gelen feministler; dünden bugüne feminist hareketi, güncel feminist politikayı, toplumsal mücadeleler ile feminizm arasındaki bağı konuştu.
Toplumsal mücadeleler ve feminizm başlığıyla konuşmaya giderken böyle geniş bir konuya neresinden yaklaşmak gerektiğini, daha önemlisi söyleşiyi örgütleyen arkadaşların tam olarak neyi tartışmak isteyeceğini düşünüp kaygılanmamak elde değildi. Her ne kadar yıllar içinde feminist politikaya ilişkin, iletişimin bu kadar geliştiği bir çağda, ortak gündemler ve tartışma çerçeveleri oluşturmuş olsak da tam da feminist politikanın merkezsiz siyaset üretme yaklaşımı nedeniyle ortaklık zeminini belirginleştirerek tartışma yapabilme kaygısı kaçınılmazdı.
Ama işte feminizmin her tartışmayı kolaylaştıran ilişkilenme biçimi önümüzü fazlasıyla açtı… Bir gün önce söyleşiyi örgütleyen arkadaşlarla Mor Mekân ’da yaptığımız şahane kahvaltıda yedikçe konuştuk konuştukça açıldık ve bir gün sonra daha kalabalık biçimde neleri tartışmamız gerektiğinin çerçevesini çizdik. Hem feminist kurama hem de feminist politikaya ilişkin farklı yaklaşımlarımızı daha ayrıntılı tartışmayı tüm katılımcılarla birlikte yürütmenin anlamlı olacağını fark ettik. Benim açımdan beklediğimiz gibi de oldu…
Söyleşinin ve yürüttüğümüz tartışmanın sanırım en önemli yanı, güncel politikadan yola çıkarak feminist kuramı, patriyarka kapitalizm ilişkisini nasıl ele aldığımızı belirginleştirmek oldu. Bugün AKP karşısında yükselen feminist hareketin ve mücadelenin gündemlerinin, on binlerce kadınla onlarca ilde örgütlenen eylemlerin bir kendiliğindenlikle değerlendirilemeyeceğini, atılan her tiwitte, yürünen her sokakta, yazılan her dövizde ve tabii ki yıkılan her barikatta yürüttüğümüz tartışmalardan süzülen bir politik çizginin somutlandığını gördük.
Feminist mücadelenin farklı toplumsal mücadelelerle (ekoloji hareketi, sınıf mücadelesi, Kürt özgürlük mücadelesi) ilişkisini konuşurken benim için (yaştan da kaynaklı olarak) özerk demokratik üniversite mücadelesi ile feminizm ilişkisinin güncel boyutlarını dinlemek çok bilgilendirici oldu. Feminizmin Batı’da 68’deki gençlik hareketinin içinden bir eleştirellikle çıktığını ve üniversitelerde de önemli bir değişim yarattığını düşününce, burada feminizmin doğrudan özerk demokratik üniversite mücadelesinin bir parçası olarak nasıl inşa edileceği tartışmasının aslında yeni yeni yapılıyor olduğunu görmek çarpıcı oldu.
Bir bütün olarak Mor Mekân’da iki gün yaptığımız sohbetler benim için hem feminist hareketin kapitalizm patriyarka ilişkisi üzerinden nasıl siyaset yaptığını/yapması gerektiğini hem de farklı toplumsal hareketler ile ilişkilenme biçimlerini ve politik değme noktalarını tartışmak açısından ufuk açıcı oldu. Feminist kuram, politika ve eyleme ilişkin farklılıklarımızı (hatta aslında sadece nüanslarımızı) gerçek anlamda bir fikir alışverişi zemininde konuşmayı mümkün kılan, Mor Mekân’a ve gelen tüm kadın arkadaşlara sevgilerimle…
Yorumlar