Market çalışanı kadın anlatıyor: İnsan değil robot gibi hissettiriliyoruz – Aysun Gençtanır

Hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor buna rağmen market işçileri çalıştırılıyor. Market işçilerine dair çok söz söylendi fakat bir kez de bir kadının gözünden bakalım

Market çalışanı kadın anlatıyor: İnsan değil robot gibi hissettiriliyoruz – Aysun Gençtanır

Hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor ama market işçileri çalışmaya devam ediyor. 1 Mayıs yasaklanıyor fakat resmi tatil olmasına rağmen market işçileri çalıştırılıyor. Market işçilerine dair çok söz söylendi fakat bir kez de bir kadının gözünden bakalım. 1995 yılında 21 mağaza ile açılan BİM markette işçi olan kadınla, market işçilerinin yaşadığı sorunları ve kadınların omuzlarına yıkılan yükleri konuştuk.

Bize biraz kendinden bahseder misin?

23 yaşındayım. Üniversite son sınıf öğrencisiyim. Bu dönem son dönemimdi. Staj yapıyorduk ama pandemi sebebiyle stajımız durduruldu. Bunun dışında yaklaşık 3 senedir markette part-time(yarı zamanlı) olarak çalışıyorum. Pandemi salgını başladıktan sonra yine bir dönem part-time olarak çalıştım ama sonrasında ev içindeki maddi durumlardan ötürü, aileme destek olabilmek amacıyla full-time (tam zamanlı) çalışmaya geçtim. Öncesinde part-time çalışma sebebim de okulum özel bir okul olması ve burs alıyor olmamdı. Geri kalan ücreti ödemem gerekiyordu. Onu ödemek, harçlığımı çıkarmak ve aileme yük olmamak için çalışıyordum.

Market çalışanları olarak COVID-19 sonrası ne gibi sorunlarla karşı karşıya kaldınız? Sokağa çıkma yasağının etkileri oldu mu?

Sokağa çıkma yasağının etkileri şöyle olur diye düşündük bize. Sokağa çıkma yasağı idari izin olarak sayılır. Biz herhalde onun ücretini alırız, o da bizim saatlerimizden düşer. Çünkü bizim saatlerimiz günlük 7.5 saate tekabül ediyor. Aylık 195 saat, günlük 7.5 saat. Herhalde düşerler, bir gün de izinli sayılırız çok sıkıntı değil dedik. Daha sonra haftalık 45 saati o 5 günde çalışacağımız, hafta sonu izinli sayılacağımız, bazı mağazalar da cumartesi günü sevkıyat yapılacağı söylendi. Hafta sonu sevkıyat yapacak arkadaşlara dedim ki, ”Herhalde bunun için mesai verecekler değil mi? Bu kadar uzun saatler çalıştırmazlar”. Hayır sadece hafta içi çalışılan saatten düşülecek veya eksik saatin varsa ona sayılacak, dedi. Sokağa çıkma yasağı var, kimse sokağa çıkmıyor ama market işçisi sokağa çıkıp sevkıyat yapmak zorunda.

Sokağa çıkma yasağı öncesi bize 10.00-20.00 saatleri arasında çalışacağımız söylendi ve bu saat aralığında belli bir süre çalıştık vardiyalı olarak. Fakat sokağa çıkma yasağı söz konusu olduğundan beri açılış ve kapanış saatleri sürekli değişiklik gösteriyor. Bu hafta 09.00- 20.00 arası çalışılacak deniyor fakat akşam kapanışa bir iki saat kala kapanış saati 21.00 olarak düzenlenmiştir deniliyor. Yayımlanan genelge sebep gösteriliyor. Genelge de şöyle şöyle diyor denilerek tüm kadro olarak o hafta boyunca full olarak çalışmamız isteniyor. Aramızda çok uzakta oturanlar vardı. Onlar 21.00 gibi çıktılar. Otobüsle gideceklerdi, erken çıktılar. Geri kalanımız sabah 21.00 akşam 23.00 çalıştık. Pert olduk, çünkü çok yoğun bir gündü yasak olacağından ötürü. Ertesi gün ise sabah 08.00’de açılacak, akşam 23.00’de kapanacak en azından vardiyalı gelinsin denildi. Mağaza sorumluları ve yardımcıları ise ‘’Neden öyle oluyor, herkes full 13-14 saat çalışsın, idare edemeyiz’’ dedi. Şirket günlük 11 saatlik kotayı geçmemek adına sabah 08.00 akşam 21.00, sabah 10.00 akşam 23.00 vardiyasına geçti. Ertesi günlerde sabah 09.00-14.00 arasındaydı.

Mağaza içerisine belli sayıda müşteri alınması gerekiyor fakat çoğu mağaza belirlenen sayının üstünde müşteri alıyor. Biz dahil 22 kişi olmamız lazım ama işçiler dahil 36-37 kişi oluyoruz. Mağaza sorumluları ve yardımcıları bu konuda denetleyici değiller. Müşterilerle kasada çalışan kasiyerler birebir etkileşim içinde oluyor. Kasada çalışan personeller için alınan koruyucu önlemler yeterli değil.

Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen hala çalışan arkadaşlarımız var. Örneğin geçtiğimiz haftalarda perşembe ve cuma günleri sokağa çıkma yasağı vardı. Bizim saat ikiden sonra mesaimizi bitirmemiz gerekiyordu ama sevkıyatlar o saate kadar gelmediği için saat 16.00’ya kadar bekleyenler oldu.

COVID-19 sürecinde kadın olarak işte ya da evde nasıl sorunlarla karşılaştın?

İlk başlarda çok ciddiye alınmadı aslında. Bazılarımız “Ne oluyoruz?” diye düşündü. Mesela bende anksiyete var. Tetikledi beni virüs çünkü ne yapacağız belli değil ve tüm düzeniniz bir anda altüst oluyor. Aniden olan ve belirsiz olan durumlar beni strese sokuyordu. Virüs olunca tabi… Müşteriler ekmek almaya geldiğinde elinize eldiven takın dediğimizde bu kadar abartmayın ya diyorlardı. Salgının ilk haftalarında aşırı mesai yaptık. Sürekli yoğunduk. Ben part-time çalışıyordum, o dönem 5-6 saat çalışıyordum ama öyle bir yoğun oluyordu ki kasadan hiç çıkamıyorduk, molada çıksak bile kasa sıkıştığı için hemen moladan dönmek zorunda kalıyorduk. İnsanlar hem alışveriş yapmak hem hızlıca işlerinin hallolmasını hem de eksiklik olmamasını istiyordu. Eksiklik olunca bağırıp çağırıyorlardı. Karşınızda bir robot varmış gibi hissettiriyorlardı. İnsan değil robot gibi hissettiriliyoruz. Bu hem duygusal hem de mental anlamda yorucu bir süreç.

Şirket bazında da ilk maske takılacak dendi, sonra eldiven takılacak dendi. Maske verildi ama günlük 1 tane. Temin edemiyorlardı. “Maske bulamıyoruz” diyorlardı bize. Sevkıyatları indiriyoruz, mağazayı temizliyoruz vs. doğal olarak terliyorsunuz ve maske günde 10 kere falan ıslanmış oluyor. Uzmanlar diyor ki, ‘’Maskeyi gün içinde ıslandığında ya da terlediğinizde değiştirin’’. Ama bizim öyle bir imkanımız yoktu. Bunun dışında bir dezenfektan verildi.

Korona virüsünün herkes için psikolojik, maddi ve manevi etkisi var. Çünkü birçok insan ne kadar sürecek bilmiyor, ne olacak belli değil. Bulaşacak mı, bulaşmayacak mı kaygısı bile yeter. Herkesin kendini karantinaya alacak maddi bir gücü yok. Birçok insan bu süreçte işsiz kaldı. Ücretsiz izine çıkarıldı ya da ücretli izinle çok düşük bir ücret almak zorunda kaldı. Bunlardan biri de benim babam. Yaklaşık bir bir buçuk aydır evde ama hala ödemesini alamıyor. Bekliyor sadece. Tam değil yarım olsa da ücret almayı bekliyor ama herhangi bir açıklama yapılmadı patronlar tarafından. Annem için ise şöyle bir şey geçerli. Annem gündeliğe giden bir ev işçisi. Haftanın 5-6 günü çalışıyordu ama şuan birkaç yere gidebiliyor. Giderken eldiven değiştirme, maske kullanma derken yine strese giriyor. Zaten gündelik işlerde çalışan kadınların sosyal bir güvenceleri yok. Sigortaları yok, patronlar tarafından bu ödenmiyor ya da ‘’Sen kendine sigorta yap, ben sana şu kadar para vereyim.’’ diyor ve bu da her zaman uygulanan bir şey olmuyor. Zaten yeterince mağdurken şuan daha da mağdur duruma düştüler. Çünkü virüs var ve dışarıdan gelen o virüsü getirebilir, siz de evinize bir temizlik işçisi almak istemiyorsunuz. Temizlik işçilerinin yaptıkları iş ağır ama devlet bunu göz ardı ediyor. Tamam, oturalım evimizde ama peki ne yiyeceğim? Buna cevap yok. Biz de oturmak isteriz ama dışarı çıkmak zorundayız.

Ek ödemeler, motivasyon ödemeleri yapılmıyor. Bunun yerine 1 saat eksiğin varsa hemen doldurman bekleniyor. Yasak varken çalışmamam gereken yerde çalışıyorsun. Daha fazla mesai yapıyorsun. Cirolar artıyor ama ne ek bir ödeme alabiliyorsun ne de yeni bir personel alıyorlar.

Son olarak neler söylemek istersin? Market çalışanları olarak talepleriniz nelerdir?

Son olarak söylemek istediğim şey: Birçok arkadaşımız evli ve çocuğu var. Evin içerisinde de sorumlulukları var. Temizlik, ütü, yemek gibi. Çünkü eşitliğin olduğu bir ülkede yaşamıyorsunuz ve çoğu yük kadındadır. Erkek yemek yapmıyor , eve gidince ne kadar çalışırsanız çalışın yemek sizden bekleniyor. Çocuğu düşünmek zorundasınız. Birçok arkadaşımız eve gidince çocuğuyla vakit geçiremiyor, aralarına mesafe koymak zorunda oluyor ama küçük çocuklar bunu anlamıyor. Anne ve babasını istiyor. Yemek yiyecek halimiz kalmıyor, yesek bile çabuk eritiyoruz ve bağışıklığımız düşüyor.

Arkadaşlarımla konuştuğumda da genel olarak söylenen şey çalışma saatleri. Çalışma saatleri belirlensin, sabitlensin. Bir gün 21.00, bir gün 22.00 olamaz. Hafta sonları fazla çalışırsak mesai ücreti istiyoruz. Adil ücret ve insanca muamele görmek istiyoruz. İnsan olduğumuzu bilmek istiyoruz.

 

Yorumlar