Hicaz-ı Cumartesi

Duyduğum bir sesin ardından gözlerim çağlamaya başladı. O sesin adı "Hicaz-ı Cumartesi" idi. Çalanın duygusu neydi bilmem ama benim için bir Gaziantep ve Hatay hikayesiydi. O hikayeyi bir şiirle anlatmaya çalıştım.

Hicaz-ı Cumartesi

Yaşadığımız şeylerin hepsi iz bırakır hayatımızda ama bazıları yarıklar oluşturur.
Artık benliğinin bir parçasıdır.
Baktığın her yerin fonunda, duyduğun her sesin ardındadır.

15 ay geçti depremin üzerinden ve en büyük yarıklarımızdan biri oldu bu deprem.

Bu süreçte yaşadıklarım, tanık olduklarım, sustuklarım ve söylediklerim oldu. Bir de gözümde birikenler vardı.

Duyduğum bir sesin ardından gözlerim çağlamaya başladı. O sesin adı “Hicaz-ı Cumartesi” idi. Çalanın duygusu neydi bilmem ama benim için bir Gaziantep ve Hatay hikayesiydi. O hikayeyi bir şiirle anlatmaya çalıştım.

Saçlarından enkazı temizlediğim birinin yarım kalan hikayesiydi.
Okul penceresinden enkazı izleyen çocukların, sevdiklerinin son bir kez görebileceği bedenini dahi bulamayanların hikayesiydi.

Peki bu hikayedeki hicaz neydi?
İktidarın ta kendisiydi. Yaşamın değil, sermayenin korunmasıydı.
Bekâya engel olanın katli belli ki vacipti.

Önümüzde çok bariyer vardı, var olmaya da devam ediyor. Tırnaklarımızla kazıya kazıya çıktığımız enkazdan ah bilseniz ne ümitler doğuyor.

Hatay’daki kız kardeşlerimizle kırılan tırnaklarımıza, her türlü handikapa rağmen el ele, gönül gönüleyiz.

Bariyerleri yıkıp yeni hikayeler yazacağımız, şiirle buluşacağımız günlerin ümidiyle…

HİCAZ-I CUMARTESİ

Hicaz-ı Cumartesi gördüm bir yolun başında
Sesi kulağıma değil de ruhuma değdi
Canıma değen ne varsa bir bir gösterdi

Hicaz-ı Cumartesi gördüm bir yolun ortasında
Ne kalmıştı o enkazların altında?
Kim kalmıştı ki umut edecek yarına?

Hicaz-ı Cumartesi gördüm bir yolun sonunda
Gözümde birikenleri akıttı sonunda
Yok olduğunu umduğum yangıyı çıkarttı ortaya

Ben bir Hicaz-ı Cumartesi gördüm dipsiz bir kuyunun ucunda
Yaşamak gibi bir derdi soktu aklıma
Adalet gibi bir tahayyülle girdi kanıma

Ve ben bir kabus gördüm, ben bir katliam gördüm
Ahdım olsun, unutturmam yıkıntılarımızı
Ya da gömemediğimiz acılarımızı

Ben bir dipsiz kuyu oldum
Ne yana baksam karanlık
Ne yana da baksam aydınlık
Hangisine bakarsam bakayım kör oldum sonunda

Ben umut ettim
Belki bir gün görür gözlerim
Gözlerim açıldığındaysa canımız yanmasın isterim

Zehra Karahan